Ayı'nın anlatacak bir hikâyesi var. Ama bütün arkadaşları onu dinleyemeyecek kadar meşguller. Çünkü kış yaklaşıyor ve yapılacak bir sürü iş var. Ama Ayı'nın anlatacak hikâyesi var ve eğer anlatmak istiyorsa biraz sabırlı olması gerek. Biraz-cık... Kış geçip gidene kadar mesela... Bir ayı o kadar bekleyebilir mi? Önce şaşırdım bukitapın sonuna. Çünkü çok merak etmiştim Ayı'nın … Okumaya devam edin Ayı’nın Anlatacak Bir Hikâyesi Var
Bir Lokmalık Masallar
Bukitapın hem yazarı hem çizeri hem de tasarımcısı Feridun Oral'ın eserlerini görüp de takdir etmeyen yoktur sanırım. Elinin değdiği çocuk kitapları pek çok ödüle layık görülmüş. Daha nicelerini de alacaktır, eminim. Bukitapta resimler yine çok güzel, harika detaylar var. Kitabı bir süredir tekrar tekrar inceliyorum. Her seferinde resimlerde yeni ayrıntılar fark ediyorum. Öyle güzel, öyle … Okumaya devam edin Bir Lokmalık Masallar
Komşu Teyze
Hep büyüklerin küçüklere masallar hikayeler anlattığını düşünürüz. Bukitapta ise küçük bir çocuk yaşlı bir kadına hikayeler anlatıyor. Orçun, 91 yaşındaki komşuları Perihan Teyze'nin maceralarını anlatırken ikisi de çok eğleniyorlar. Çoğunlukla halsiz ve hasta olan Perihan Teyze, yatağının içinde Orçun'un hikayeleriyle harika vakit geçiriyor. Çünkü hikayelerin iyileştirici bir gücü var. En azından teselli edici... Perihan Teyze'nin … Okumaya devam edin Komşu Teyze
Ağaçlar Ülkesine Yolculuk
Bir ağaçla ilişki kuranlar bunun ne derin bir hazzı olduğunu bilirler. Hele de bir ormanın tadını alanlar, artık ormanı hep yüreklerinde taşırlar. Ben yüreğimde bir ormanın komşusu olarak geçirdiğimiz seneyi taşıyorum. Ömrünün hemen hemen tamamı bozkırda geçmiş birinin bir ormanla aşinalığı elbette iz bırakacaktı. Ne zaman rahatlamak istesem gözlerimi kapatıp dünyanın öteki ucundaki komşumu ziyarete … Okumaya devam edin Ağaçlar Ülkesine Yolculuk
Varolmayan Şövalye
Italo Calvino'nun Atalarımız adlı üçlemesinin sonuncusu bukitap. İkincisi Ağaca Tüneyen Baron idi ve bir önceki yazıda anlatmıştım. Bukitap içi boş beyaz zırhı ve gök kuşağı renkli sorguçlu miğferi ile göz alan mükemmel bir asker olan Agilulfo'nun varolmayışının garip öyküsünü anlatıyor. Uyumayan, yemeyen, hiçbir ihtiyacı olmayan bu şövalye sorumluluk ve titizliği ile her çarpışmada muzaffer oluyor. … Okumaya devam edin Varolmayan Şövalye
Ağaca Tüneyen Baron
15 Haziran 1767'de öğle yemeğinde 12 yaşındaki Cosimo ceza olarak yemeye zorlandığı salyangoz dolu tabağını iterek "İstemiyorum!" diye haykırır. Yine hapisle tehdit edildiğinde ise sofrayı terk eder ve tüm o özenilmiş törensel kıyafetiyle gidip bir ağaca çıkar. Bir daha da inmez. 12 yaşında bir çocuğun isyanından ne olur, demeyin. Becerikli bir yazar o isyanı tutar … Okumaya devam edin Ağaca Tüneyen Baron
Dostluk Gemisi
Bu kitap iki ülke arasında bir dostluk kurmak üzere yola çıkan bir geminin, aslında Ertuğrul Fırkateyni'nin, hikayesini anlatıyor. Doğu ve Batı ülkelerinin birbirine hediyeler sunarak kurdukları dostluğun nasıl da içten, insana yaraşır bir hal üzere olduğunu gösteriyor. İnsanları gökyüzünden seyreden Gece ve Gündüz'ün yorumları ile ilerleyen hikayede Gece karamsar bir şekilde insanların sadece hediyeleşmekle dost olamayacaklarını, çünkü bencil … Okumaya devam edin Dostluk Gemisi
Unutma Oyunu
Bu kitapta üç hikaye var. Üçü de çocuk dünyasının güzelliğini gösteriyor. Anlatıcıları da çocuk olduğundan sanki yanıbaşınızda bir çocuk anlatıyormuş gibi canlı bir anlatımı var. Hele ikinci hikaye "Evimizin Yolu", bana yeğenimin gözlerini büyütüp kaşlarını kaldırarak heyecanlı bir sesle sürekli bir şeyler anlattığı halini hatırlattı. "Senin İsmin Ne?" adlı ilk hikayede çevresindeki herkesin farklı bir isimle … Okumaya devam edin Unutma Oyunu
Küçük Hasır Şapka
Uzun bir aradan sonra merhaba... Hayatımızda irili ufaklı pek çok değişiklik oluyor. Bunların her birinin çeşitli etkileri oluyor üzerimizde, hayatımızda ya da kişiliğimizde. Bazen çok memnun oluyoruz, bazen de canımız çok acıyor. Bazen hayat akıp giderken tepe taklak oluveriyor her şey. Dünya başımıza yıkıldı ve bir daha doğrulmamız mümkün değil sanıyoruz. Bu kitap küçük hasır … Okumaya devam edin Küçük Hasır Şapka
Yağmur’un Rüyası
Bugünlerde acıdan başka söz yok. Kâbus gibi günlerden geçiyor gene ülkem. Çocuklarımız neler görüyor, neler işitiyor... Oysa en güzel, en masum çağdalar. Onların billur saflığını bozuyor bütün bu acılar. İzi kalmayacak mı bu kâbusların yavrularımız üzerinde? Nicesinin babası, dayısı, amcası, abisi şehit düştü, düşüyor. Oyyyy.... ben söyleyecek söz bulamıyorum, onlar neler yaşıyor, hissediyor Allah bilir... … Okumaya devam edin Yağmur’un Rüyası